Türkiye İMSAD 2015 yılı öngörülerini açıkladı: “Ekonomi 3.5, inşaat 4.5, inşaat malzemesi sektörü 4.5-5 büyüyecek”
Bugün dünya ekonomisinde büyüme beklentilerinin aşağı doğru revize edildiğini belirten Türkiye İMSAD Başkanı Dündar Yetişener, “Ülkemizde de genel seçim beklentisi, bölgemizdeki jeopolitik gelişmeler ve küresel mali piyasalardaki dalgalanmalar ekonomide büyümeyi sınırlandırmaktadır” dedi.
Türkiye’nin önde gelen 80 inşaat malzemesi sanayi firması ve 29 derneği ile sektörün çatı örgütü olan Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği’nin (Türkiye İMSAD) yılın ilk ekonomi toplantısında ‘2015’te Türkiye ve Dünya Ekonomisini Neler Bekliyor?’ konusu gündeme taşındı. Türkiye İMSAD’ın 2015 yılı büyüme öngörülerinin açıklandığı toplantıya, iş dünyası ve inşaat malzemeleri sanayinin 100’ün üzerinde temsilcisi katıldı.
Türkiye İMSAD Başkanı Dündar Yetişener’in açılış konuşmasını yaptığı toplantıda, Merkez Bankası eski Başkanı Gazi Erçel, ekonomide 2015 yılı beklenti ve öngörülerini paylaştı. Nişantaşı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kerem Alkin konuşmasında dünya ekonomisine odaklanırken, Ekonomi Strateji Danışmanlık Hizmetleri Başkanı Dr. Can Gürlesel de, Türkiye İMSAD’ın ‘Aralık 2014 Aylık Sektörel Raporu’nda yer alan verileri değerlendirdi. Dünya ve Türkiye ekonomisi ile inşaat sektörü ve inşaat malzemesi sektörünün 2015 yılına bu veriler bazında projeksiyon tuttu.
Dündar Yetişener: “Takvim değişince koşullar değişmiyor, 2015 de ekonomide zor bir yıl olacak.”
Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dündar Yetişener, toplantıda yaptığı konuşmada Türkiye İMSAD’ın ekonomide 2015 yılı beklentileri ve öngörülerini açıkladı. Ekonomide yüzde 3.5, inşaat sektöründe yüzde 4.5, inşaat malzemeleri sektöründe ise yüzde 4.5-5 oranında büyüme öngördüklerini belirten Dündar Yetişener, “Geçtiğimiz Aralık ayında gerçekleştirdiğimiz İnşaatta Kalite Zirvesi’nde ‘2014 zor bir yıl oldu, takvim değişince koşullar değişmiyor, 2015 yılı da kolay geçecek gibi görünmüyor’ demiştik. Bugün maalesef dünyada ve Türkiye’de 2015 yılı büyüme beklentileri aşağı doğru revize ediliyor” dedi.
Genel seçim beklentisi, bölgemizdeki jeopolitik gelişmeler ve küresel mali piyasalardaki dalgalanmaların Türkiye ekonomisinde de büyümeyi sınırlayacağına işaret Dündar Yetişener, “Geçtiğimiz yıl yüzde 3 civarında gerçekleşen inşaat sektöründeki büyümeyi, bu yıl özel sektör inşaat harcamalarının canlandıracağını öngörüyoruz. Bunu da 2014 yılında alınan konut ve konut dışı yapı ruhsatlarındaki yüzde 39 artışa bağlıyoruz. Bu artış özel sektör inşaat harcamalarını destekleyecektir. Kamuda ise 2013 yılındaki önemli sıçrama, 2014’de sınırlı kaldı; bu yıl da sınırlı kalacağını düşünüyoruz” şeklinde konuştu.
“İnşaat malzemeleri iç pazar büyüklüğü 128 milyar TL’ye ulaşacak.”
Dündar Yetişener, inşaat malzemeleri iç pazar büyüklüğünün 2013 yılında 102 milyar TL iken, 2014 yılında yüzde 4 artışla 114 milyar TL’ye ulaştığını, 2015 yılında ise 127-128 milyar TL’ye yükselerek, reel bazda yüzde 4.5-5 oranında büyüme beklediklerini söyledi. İnşaat malzemesi sanayi üretimindeki büyüme beklentilerinin ise yüzde 4.5-5 olduğunu kaydeden Yetişener, şöyle konuştu:
“İnşaat malzemesinde üretimin iç pazarın destekleyeceğini düşünüyoruz. Çünkü inşaat malzemesi ihracatının üretime katkısının bu yıl sınırlı kalacağını öngörüyoruz. Bu sebeple inşaat malzemesinde ihracat beklentimizi yüzde 7-8 artışla, 23 milyar dolar olarak revize ettik. Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da ihracatı olumsuz etkileyen nedenler devam ediyor. Irak, Suriye gibi yakın pazarlardaki jeopolitik sorunlar sürdüğü için de, 2014 yılında ihracatımız önceki yıla göre değişmedi ve 21.3 milyar dolarda kaldı.”
Euro-Dolar paritesi ihracatı nasıl etkileyecek?
Petrol fiyatlarında yaşanan düşmenin inşaat malzemesi önemli ihraç pazarlarında talebi daraltacağına dikkati çeken Yetişener, AB ülkeleri ekonomilerinde yaşanan gelişmelerin de ihracatta etkili olmaya devam edeceğini söyledi. Yetişener, “Ancak en önemli etki, Euro-Dolar paritesindeki gerilemede görülüyor. Euro cinsinden yaptığımız ihracat aynı kalsa veya artsa dahi, paritedeki yüzde 15 gerilemeden dolayı, dolar karşılığı düşecektir. İhracat miktarı değişmese bile, dolar cinsinden açıklanacak veriler daha düşük olacaktır” dedi.
“Petrol fiyatları, sanayinin rekabet gücünü artırmak için fırsata dönüştürülmeli.”
Türkiye olarak düşük petrol fiyatlarının oluşturduğu küresel ekonomik ortamının sanayiciler lehine fırsata çevrilebileceğini vurgulayan Dündar Yetişener, “Malum, enerji giderleri maliyetlerimiz içinde çok yüksek pay alıyor. Bugün petrol ve doğalgaz fiyatlarında ortaya çıkan düşüşün elektrik ve doğalgaz fiyatlarına yansıtılması mümkün olabilirse, bu yansıma Türk sanayinin rekabet gücünü artıracaktır” diye konuştu.
Gazi Erçel: “Merkez Bankası ve hükümetin uyum içinde olması lazım"
Merkez Bankası eski Başkanı Gazi Erçel de konuşmasında, 2015 yılında ekonomide yaşanan gelişmelerin IMF, OECD ve piyasanın Orta Vadeli Program (OVP) beklentileri ile uyumlu olacağını söyledi. Erçel, “2015 yılında iç ve dış politik gelişmeler, ekonomik volatiliteyi de belirleyecektir” dedi.
Merkez Bankalarının hürmete layık kurumlar olduğunu söyleyen Erçel, kredibilitelerinin yok edilmesi durumunda para politikasının da, kurumsallığın da ortadan kalkacağını belirtti. Bunu en iyi siyasilerin bilmesi gerektiğine işaret eden Gazi Erçel, Merkez Bankalarının hükümetle uyum içinde çalışmasının önemini vurguladı.Faiz ile hükümetin neyi kastettiğini bilmek gerektiğini kaydeden Erçel, TCMB'nin elindeki enstrümanların teknik açıdan güçlü olduğunu, 50 baz puanlık faiz indiriminin bir anlamı olmadığını, TCMB'nin faizi likiditeyle ayarladığını kaydetti. Gazi Erçel, sözlerine şöyle devam etti:
“Sanayileşmiş ülkelerde enflasyon yüzde 2 olarak benimsenmektedir. Türkiye'de ise enflasyon hala yüzde 5'lerde seyrediyor. Merkez Bankası’nın uygulayacağı politikalar, halihazırda masa üstünde ve tartışılabilen bir ortamda. Biz hala faize saplanmış gidiyoruz. Merkez Bankalarının para politikalarını yönetmesi aslında bir sanattır. Merkez bankaları emir alınca bağımsızlıkları gider. Tabii sivil toplum örgütleri ve ilgili birimlerle konuyu konuşur, tartışır ancak son kararı Merkez Bankası kendisi verir. Faiz indiği zaman Türkiye'deki büyüme oranın yüzde 3'ten yüzde 5'e çıkacağını kim garanti ediyor? Olaya bu çerçeveden bakmamız ve elimize altın tepsiyle sunulan petrol fiyatlarındaki düşüşü de iyi değerlendirmemiz gerek."
Türk bankacılık sisteminin ölçtüğü en iyi risklerden birisinin “kredi riski” olduğunu dile getiren Gazi Erçel, bugün de bankacılık sektörünün karlı olan bireysel kredilerden vazgeçmeyeceğini söyledi.
Dr. Can Gürlesel: “Küresel ekonomik kriz yaşanma olasılığı düşük.”
Ekonomi Strateji Danışmanlık Hizmetleri Başkanı Dr. Can Gürlesel de toplantıda yaptığı konuşmadı, 2015 yılının dünyada ve Türkiye’de ekonominin daralan bir konjoktüre girdiğini belirtti. Gelişen ülkelerin 1998 ve 2008 yılına göre daha sağlıklı kamu ve dış dengelere sahip olması nedeniyle küresel bir ekonomik krizin yaşanma olasılığının düşük olduğunun belirten Dr. Gürlesel, “2008 yılındaki küresel kriz gelişmiş ülkelerden ve onların kredi ve mali sistemlerinden kaynaklanmıştı. 2015 yılında, gelişmiş ülkelerin krizi finansal değil resesyon ve deflasyon şeklinde olabilecektir ki, Merkez Bankaları bu risklere karşı önlemelerini almaktadır” diye konuştu.
İnşaat malzemesi sanayinde büyüme, ihracatta düşme var
Öte yandan 2014 yılı Ekim ayında inşaat malzemeleri yıllık ihracatı 21,64 milyar dolar oldu. Yılın ilk 10 aylık döneminde ihracat performansı, ilk çeyrek sonrası kademeli olarak düşme eğilimi gösterdi. İnşaat malzemeleri ithalatı ise yılın ilk 10 ayda yüzde 9,9 oranında geriledi ve 7,7 milyar dolar olarak gerçekleşti. Döviz kurlarındaki artışlar ve inşaat sektöründe yavaşlama ithalatta belirleyici oldu.
Özel sektör inşaat harcamalarında büyüme eğilimi
Türkiye İMSAD’ın ‘Aralık 2014 Aylık Sektörel Raporu’nda yer alan verilere göre, 2013 yılında yüzde 7 büyüyen inşaat sektörü, 2014’ün ilk 9 ayında ancak yüzde 2,9 oranında büyüyebildi. Özel sektör inşaat harcamalarında iki yıl üst üste yaşanan küçülmenin ardından, 2014 yılının ilk 9 ayında yüzde 5,3 oranında büyüme yaşanması, özel sektör lehine önemli bir gelişme olarak nitelendirildi.
Konut satışları azaldı, konut fiyat artışları durağan seyirde
Rapora göre, yeni alınan inşaat işleri 2014 yılında dalgalı bir seyir izledi. Yeni alınan işlerin seviyesi 2014 Aralık ayında, geçen yılın aynı ayına göre 2,7 puan geriledi. 2014’ün ilk 11 ayındaki konut satışları da bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 1 oranında azaldı ve satışı gerçekleşen konut sayısı 1.030.715 adet oldu. 2014’ün ilk 9 ayında alınan konut yapı ruhsatları daire sayısı da bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 33,2 oranında artışla, 805.584 adet oldu. 2014’ün ilk 9 ayında yapı kullanım izin belgesi alınan daire sayısında da artış oldu. Bu artış bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 12,1 oranında gerçekleşti ve 566.568 daire için yapı kullanım izin belgesi alındı.
Yeni konutlardaki fiyat artışları ise durağan seyretti. 2014’ün 11 aylık döneminde yeni konutlardaki fiyat artışları yıllık yüzde 5,6 seviyesinde gerçekleşti. Son bir yılda yeni konut fiyatlarında en yüksek artış, yüzde 6,4 oranı ile 3+1 tipi konutlarda görüldü. Yılın genelinde ise yeni konut fiyatlarında durağan seyir devam etti.
milliyetemlak